Başak Kümesinin yüzü bize dönük en büyük sarmal gökadalarından biridir. Teleskopla bakıldığında yakınındaki M99’dan parlaktır fakat, geniş yüzey alanı ince detayların görülmesini zorlaştırır. Küçük enstrumanlar küçük ama parlak çekirdeği ve etrafındaki haleyi ortaya çıkarırlar. Büyük amatör teleskoplar ise karanlık gecelerin yardımıyla belirgin iki sarmal kolun görüntülerini uzun pozlama ile çekilebilmesini sağlarlar. Yakın zamanda Hubble Uzay Teleskobu, M100’ün uzaklığını içindeki Seyfert değişken yıldızları sayesinde ölçtü. Bu veri evrenin yaşının tespiti amacıyla yapılan ölçümler için de katkı sağlamış oldu. Bu çalışmaya göre evrenimiz 14 milyar yıl yaşındadır.

M100, muhteşem bir sarmal galaksinin çarpıcı bir örneğidir. Bu ayrıntılı Hubble görüntüsü, gökadanın önde gelen sarmal kolları içindeki tek tek yıldızları ortaya çıkarır. Bu tozlu yapılar gökadanın çekirdeğinin etrafında dönüyor ve yıldız oluşumundaki telaş ile dikkat çekiyor. M100’ün karakteristik kolları aynı zamanda kozmik komşu gökadada gözlemlenen en genç olanı da dahil olmak üzere birkaç küçük kara deliğe ev sahipliği yapıyor.
Gökada, 1781 yılında, hayatı boyunca sekiz kuyruklu yıldız keşfeden Charles Messier’in kuyruklu yıldız avcısı arkadaşı Fransız gökbilimci Pierre Méchain tarafından keşfedildi. M100, Dünya’dan 56 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunur ve gece gökyüzünde silik bir şekilde görünür. Görünüş parlaklığı 10.1 kadir’dir ve bu küçük teleskoplarda, sadece hafif bir ışık yaması gibi görüneceği anlamına gelir. Daha büyük teleskoplar gökadanın daha fazla detayını gösterirler. M100, Berenis’in Saçı takımyıldızında bulunur ve en iyi Mayıs ayında gözlemlenir.
Bu Hubble fotoğrafının merdiven basamağı görünümü, görüntüleri çekmek için kullanılan kameranın tasarımından kaynaklanır. Kamera, biri daha yüksek çözünürlük sağlayan ancak diğer üçe göre daha küçük bir görüş alanına sahip dört ışık detektöründen oluşuyordu. Daha yüksek çözünürlüğe sahip dedektör diğerleri kadar alanı kapsamadığından, dört detektörün tümünün görüntüleri bir görüntüde birleştirildiğinde siyah bölgeler oluşuyor.
M100, 7,4 x 6,3 yay dakikalık görünen bir gökyüzü kaplar ve bu da 107,000 ışık yılı doğrusal bir çapa karşılık gelir. Berenis’in Saçı’nın güney kesiminde bulunan, Başak Kümesi’nin en parlak ve en büyük üyelerinden biridir.
Gökadanın nispeten düşük bir yüzey parlaklığı vardır ve küçük dürbünlerde görülmesi zordur. Büyük dürbünlerde ve küçük teleskoplarda, loş bir ışık yaması gibi görünür.
8 inçlik teleskoplar galaksinin bulutsu ile çevrili parlak çekirdeğini göstermektedir. İyi koşullar altında, daha büyük amatör teleskoplar gökadanın toz yapısının bir kısmını ortaya çıkarır.

M100, Aslan’daki parlak yıldız Denebola’yı Başak’taki Vindemiatrix’e bağlayan çizginin kuzeyinde, Denebola’ya biraz daha yakın ve 4,7 kadir parlaklığındaki 11 Comae Berenices yıldızının 2 derece güneydoğusunda bulunabilir. Başak Kümesinde M100 ve diğer gökadaları gözlemlemek için yılın en iyi zamanı Mart, Nisan ve Mayıs aylarıdır.
M100, gökadanın merkezindeki bir halka içinde yoğunlaşan en güçlü yıldız oluşum patlamaları nedeniyle bir yıldız patlaması gökadasıdır. Halka aslında 1 kiloparsek yarıçaplı küçük bir çubuğa bağlı iki sıkıca sarılmış sarmal koldur. Yıldız patlaması bu bölgede birkaç patlamada en az 500 milyon yıldır gerçekleşiyor. Galaksinin yaklaşık 400 milyar yıldız içerdiği tahmin ediliyor.
M100 neredeyse yüzü bize dönük görülür. İki belirgin, iyi tanımlanmış sarmal kol ve birkaç tane daha soluk kol vardır. Kollar çok sayıda yıldız oluşum bölgesi ve genç, sıcak, mavi yıldızların kümeleriyle sonuçlanmıştır. Gökadanın güney tarafı, M100’e biraz asimetrik görünüm veren daha genç yıldızlar içerir. Galaksi, geleneksel fotoğraflarda göründüğünden çok daha büyüktür. Derin çekim görüntüler, gökadanın kütlesinin çoğunun, daha soluk dış bölgelerinde bulunduğunu ortaya çıkardı.

Başak Kümesi’ndeki sarmal gökadaların çoğu gibi, M100 izole edilmiş olan gökadalara kıyasla nötr hidrojen açısında da eksiktir. Sonuç olarak, M100 diskin geri kalan kısmında yıldız oluşum belirtileri göstermiyor. Gökada, Başak Kümesi içinden geçerken ve süreç onu gazsız bırakarak çarpma basıncın ayırıyor.
Kendisine’e parlak bir madde köprüsü ile bağlanmış iki uydu galaksiye sahiptir – NGC 4323 ve NGC 4328.
Hubble Uzay Teleskobu ile yapılan gözlemler M100’de 20’den fazla Sefeid değişkeni ve bir nova ortaya çıkardı. Sefeidler gökadaya olan mesafeyi ölçmek için kullanılıyor.


M100, 15 Mart 1781’de Pierre Méchain tarafından, yakındaki gökadalar M98 ve M99 ile birlikte keşfedildi. Charles Messier, nesnenin konumunu belirledi ve üçüncüyü tamamlamadan hemen önce 13 Nisan 1781’deki son baskı kataloğuna ekledi. Messier şunları not etti:
Yıldızsız bulutsu, Başak takımyıldızının kulağına yerleştirilmiş olan öncekiyle aynı ışıkta (M99). M. Méchain tarafından 15 Mart 1781’de görülmüştür. Üç bulutsu, no. 98, 99 ve 100, ışıklarının zayıflığı nedeniyle tanınması çok zordur: biri onları yalnızca iyi havalarda ve meridyenlerin geçişi yakınında gözlemleyebilir.
William Herschel M100’ü “yaklaşık 10 n çapında bir bulutsu” olarak nitelendirdi ve “ortasında, küçük, parlak bir sözde yıldız kümesi” olduğunu söyledi.

Gözlem Bilgileri
Obje | Gökada |
Tipi | Sarmal |
Takımyıldızı | Berenis’in Saçı |
En İyi Gözlem Ayı | Nisan |
Neyle Gözlenir? | Teleskop |
Sağ Açıklık | 12s 22d 54.9s |
Dik Açıklık | +15°49’21” |
Uzaklığı: | 55 milyon ışık yılı (4,800 parsek) |
Yıldız Sayısı | 400 milyar |
Görünür Parlaklığı | +10.1 |
Görünür Boyutu | 7′.4 x 6′.3 |
Çapı | 53.500 ışık yılı |